BİREYSEL TERAPİ
Bireysel terapi, danışan ve psikoterapistin bire bir olarak, danışanın yakındığı sorunlar üzerine çalıştığı terapi şeklidir. Bireysel terapi; sorunlarını grup ortamında paylaşmaktan rahatsızlık duyan, kendini yalnızken daha iyi ifade edebileceğini düşünen, terapistin bütün ilgisi ve enerjisiyle kendisine odaklanmasını isteyen kişiler veya aile bireyleri uzakta olduğu için terapiye katılamayacak kişiler için uygun bir terapi şeklidir. Danışanın erken yaşantısındaki travmaları, sosyal ilişkilerindeki problemler, iş yaşamı, aile hayatı, ilişki problemleri, inanışları ve duyguları hakkında yakındığı durumların ele alındığı bir görüşmedir. Hangi sorunun öncelikli olarak ele alınacağı danışan ve terapistin ortak kararıyla belirlenir.
Bireysel terapide amaç, danışanın:
• Davranış ve tutumlarında değişiklik sağlamak,
• Duygusal zorlukları üzerindekini kontrolünü arttırmak,
• Sosyal hayatındaki ve aile yaşamındaki ilişkilerini düzenlemek,
• Kendilik algısını güçlendirmek,
• Sorunlarla başa çıkma yöntemlerini öğretmek,
• Psikolojik rahatsızlıklarını ortadan kaldırmaktır.
Bireysel terapistini seçerken; gideceğiniz uzmanın almış olduğu psikoterapi eğitimine, terapistin uzmanlık alanlarına ve ağırlık çalışma alanlarına bakmanız daha faydalı bir seçim yapmanızda etkili olabilir.
ÇİFT VE AİLE TERAPİSİ
Çift ve aile terapileri, psikolojik sorunların problemli etkileşim kalıplarının bulunduğu ilişkilerden kaynaklanabileceği düşüncesi ile oluşan bir terapi şeklidir. İnsanların en fazla ve yakinen ilişkide bulundukları kişilerin aile bireyleri ve partnerleri olduğu düşünüldüğünde, bu grupla yapılan terapi görüşmeleri, etkileşimleri daha sağlıklı hale getirerek çözümün bir parçası olmak adına önemlidir. Çift ve aile terapisi;
- Çocuk, ergen ve yetişkin ruh sağlığı,
- Çocuk ve ergenlerde davranış bozukluğu ve okul problemleri,
- Yeme bozuklukları,
- Yas, kayıp ve travmalar,
- Boşanma,
- Evlilik problemleri,
- Aile yaşamında değişiklikler,
- Üvey bireyi bulunan ailelere destek,
- Ebeveynlik becerileri,
- Anksiyete ve depresyonu içeren duygusal bozukluklar,
- Evlat edinme,
- Velayet,
- Kendine zarar verici davranış,
- Göç eden ailelere destek,
- İş stresi,
- Ekonomik problemler,
- Alkol ve madde kullanımı gibi konularda danışanlara yardımcı olmayı hedefler.
Çift ve aile terapisi uygulamanın farklı yöntemleri vardır. Bazı seanslarda tüm aile bireyleri bir arada yapılırken, bazen de aile üyelerinin bir ya da ikisiyle olacak şekilde görüşmeler gerçekleştirilir. Çocuk merkezli yapılan görüşmelerde, daha iyi bir değerlendirme ve planlama yapabilmek için okuldaki rehberlik öğretmeni, sosyal hizmetler uzmanı ve psikolojik danışman gibi kişilerin görüşleri de alınabilir. Bazen tedaviye ilaç tedavisi veya başka psikoterapi yöntemleri de eşlik edebilir.
EMDR TERAPİSİ
EMDR ilaç ve hipnoz kullanmadan yapılan bir psikoterapi uygulamasıdır. Terapist, danışanın gözlerini sağa sola ve hareket ettirerek danışanın beyninin her iki yarım küresini hafifçe uyarır. Terapist danışanın gözlerini sağa sola hareket ettirerek danışanın beyninin her iki yarım küresini hafifçe uyarır ve bu şekilde danışanın kendisini rahatsız eden bellek ve duygulara yoğunlaşmasını sağlar. Buna alternatif olarak, dikkatin bir yönden diğer bir yöne aktarılmasını sağlayan çeşitli aletler de bulunmaktadır. EMDR’ye göre rahatsızlıkların, olumsuz duygu, düşünce, davranış ve kişilik özelliklerinin arkasında uyum bozucu, işlev bozucu, işlenmeden ve izole bir şekilde depolanmış bu tür anılar yatar. Kişinin kendisi ile ilgili olumsuz inançları Örneğin: (Ben aptalım), olumsuz duygusal tepkileri (başaramamaktan korkma) ve olumsuz somatik tepkileri (sınavdan önceki gece karın ağrısı) problemin kendisi değil, semptomları, bugünkü dışavurumlarıdır. Bu olumsuz inanç ve duygulara yol açan işlenmemiş anılar şimdiki zamandaki olaylar tarafından tetiklenmektedir.
Doğal afetler, büyük kazalar, kayıplar, savaş, taciz, tecavüz gibi önemli travmaların yanı sıra başta çocukluk çağı olmak üzere her yaşta yaşanan ve etkisi travmatik olan her tür yaşantı, günlük hayatta aile, okul, iş çevresinde yaşanan olumsuz olaylar, şiddete maruz kalmalar, aşağılanmalar, reddedilmeler, ihmal ve başarısızlıklar işlenememiş anılar arasında yer alabilirler.
EMDR bu tür izole anıların işlenmesini sağlayan fizyolojik temelli bir terapidir. Beynin zamanında yapamadığı işlemi yapmasını sağlar. Kilitli kalmış anı ile diğer anı ağları arasında ilişki kurulması, öğrenmenin sağlanarak bilginin adaptif bir şekilde depolanması mümkün olur. Danışan artık rahatsız olmaz ve anıyı yeni ve sağlıklı bir perspektiften görür.
EMDR terapisi ile sadece semptomlar ortadan kalkmaz. Yeni bakış açısının kazandırdığı pozitif inançlar ve olumlu duygular kişinin kendisine, ilişkilerine, dünyaya bakış açısının kazandırdığı pozitif inançlar ve olumlu duygular kişinin kendisine, ilişkilerine, dünyaya bakışını da olumlu yönde değiştirip kişisel gelişim sağlar.